CERCİS İKİEL MAKALESİNDEKİ COĞRAFİ TERİMLER
A
Açık Havza: Sularını denizlere kadar ulaştırabilen akarsu havzalarıdır.
Ada: Deniz veya göl sularıyla çevrili küçük kara parçası.
Antesedans olayı: Herhangi bir kara kütlesi yükselmeye uğrarsa ve bu kütle üzerinde daha önce kurulan akarsu kütleyi yararsa, bu olaya antesedans olayı , akarsunun açtığı vadiye ise antesedant yarma vadi denir.
Akarsu: Yeryüzünde yer altında belirli bir yatak içinde ve belirli bir eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su.
Akarsu ağzı: Akarsuların göl veya denizlere açıldığı bölgelerde akarsuyun etkisi altında kalan su ürünleri üretimine elverişli alanlar.
Alp Dağ Oluşumu: Mezozoik sonlarında başlayıp yakın bir geçmişte sona eren en şiddetli dağ oluşumu. Bugünkü sıradağların büyük bir kısmı bu devrede meydana gelmiştir.
Alüvyon: Akarsular tarafından taşınan kil, kum,çakıl,materyallerin suyun akış hızının azalması sonucu elverişli yerlere birikmesiyle meydana gelen tortular.
Antisiklon(Yüksek Basınç): Hava basıncının 1033 mb üzerindeki basınç dur.Çevredeki basınca göre daha yüksek basınca sahip olan bölgeye denir.
Azonal topraklar: Akarsular,rüzgarlar ve buzullar gibi dış kuvvetlerin,çeşitli sahalardan aşındırarak taşıdıkları materyalleri biriktirmeleriyle oluşan topraklardır.
B
Basınç: Atmosferi oluşturan gazların yeryüzüne uyguladığı kuvvete denir.
Birikinti Konisi: Dağlardan gelen akarsu ve sellerin taşıdığı malzemelerin dağın eteğindeki düzlüklere yığılması ile oluşan koni. Birikinti sahası yelpazesi şeklinde ise birikinti yelpazesi denir.
Buzul(glasye): Kristalleşmiş buz kütlesi.
Buzul dili: Buzulun içinde biriktiği çukurlardan çıkıp vadi boyunca hareket eden kısmına verilen ad.
C
Coğrafi Konum: Yeryüzündeki herhangi bir alanın bulunduğu yere o alanın coğrafi konumu denir. Matematik ve özel konum olarak iki şekilde ifade edilir.
Coğrafya: Yeryüzünün doğal ve beşeri görünümünü araştıran,inceleyen ve açıklayan bilim.
Ç
Çay: Irmaktan küçük,dereden büyük olan akarsu.
Çözülme: Kayaların fiziksel ve özellikle kimyasal yollardan ayrışması.
D
Dağ: Yerkabuğunun çıkıntılı,yüksek, eğimli yamaçlarıyla çevresinde egemen olan oldukça geniş bölgeye yayılan yüksek bölümler.
Delta: Akarsuların, deniz ve göllerle ulaştıkları ağız çevresinde çökelttikleri, genellikle üçgen biçimli alüvyal çökelti (alanı).
Depresyon: Yeryüzünde meydana gelmiş çukur alan. Çökme sonucu oluşan ve en az iki kenarında yüksek alanların bulunduğu çukur.
Diskordans: Bir tabaka sisteminin diğer tabaka üzerinde uyumsuz olarak oturduğu yüzey. Farklı jeolojik dönemlerin birbirlerinden ayırt edilmesine yardımcı olmaktadır.
Dolin: Kalker ve platolar üzerinde görülen, oval şekilli erime çukurluklarıdır.
Drenaj: Suyun akması,suyun vadiler ve kanallar aracılığıyla bulunduğu alandan fazlasının akıtılması.
E
Epirojenez: Karaların toptan alçalması ya da yükselmesi olayıdır.
Epirojenik Hareketler: Bir kütlenin bir bütün halinde yükselmesine yol açan yer hareketidir.
F
Falez: Kıyılarda dalgaların aşındırması ile oluşmuş diklik, yalıyar.
Fay: Kırık kayaç kütleleri veya katmanların, bir kırılma düzlemi boyunca yerlerinden kayması.
Fiziki Coğrafya: Doğal çevre bileşenlerini ve olaylarını inceleyen coğrafya ilmi.
Flora: Bir ortamdaki bitkilerin tümünün cins, familya ve türlerine göre sınıflandırılması.
Flüviyal Topografya: Akarsuların aşınma,taşınma ve birikme gibi faaliyetlerinin etkili olduğu saha.
G-Ğ
Göl:Kara içinde yer alan ve her tarafından kapalı olan çukurları doldurulmuş,belli bir derinlikteki su kütleleri.
Graben: Her iki taraftan faylanmış ve kırıklar boyunca çökmüş blok.
Glasyal: Buzul yer şekilleri.
H
Havza: Bir akarsu tarafından parçalanan,kendine has doğal kaynakları bünyesinde barındırabilen,etrafı dağ ve tepelerle çevrili arazi parçası.
Horst: Grabenin karşıtı.Her iki tarafındaki faylar boyunca yükselmiş blok.
Horizon: Fiziksel ve kimyasal yönden değişik olan toprak katı.
I-İ
İç deniz: Okyanuslara boğazlar aracılığıyla bağlanan kara içlerine sokulmuş denizlere denir.
İklim:Geniş bir bölge içinde ve uzun yıllar boyunca değişmeyen ortalama hava koşullarına denir.
J
Jeoloji: Yer bilimi
Jeomorfoloji: Yeryüzü şekilleri bilimi.
Jeosenklinal: Yer kabuğunun çok uzun bir süre çöken bu çökmeye bağlı olarak da kat kat bir biçimden kalın tortullarla dolmuş bulunan bölüm.
K
Kaldera: Çapı 1 km den fazla olabilen, çökme ya da patlama ile oluşmuş dairesel çukurluklar. Genel olarak, volkanik koniler üzerinde yer alırlar.
Karstik Bölge: Kireçtaşı,alçıtaşı ve dolomit kayaçları bulunan,bu nedenle de karstik şekillere yer veren bölge.
Karstik Göller: Eriyebilen kayaçların bulunduğu yerlerde, tabanda oluşan göllerdir.
Karst: Aşınıma karşı dirençsiz,kolay eriyebilen kayalardan oluşan arazilere denir.
Katman: Tabaka. Alt ve üstündeki kayaçlardan farklı yapıda olduğu çıplak gözle ayırt edebilen, kalınlığı 1 cm den az olmayan, tortul kayaç birimi.
Kayaç: Kaya,taş. Bir veya birkaç mineral topluluğundan oluşmuş ; yerkabuğunun temel elemanı.
Kıta (anakara) : Yeryüzünü oluşturan büyük kara parçaları.
Kıyı ovaları: Akarsuların taşıdıkları malzemeleri deniz ya da deniz seviyesine yakın yerlerde biriktirmesi sonucu meydana gelen ovalardır.
Kıta sahanlığı: Deniz seviyesinin altında,kıyı çizgisinden -200 m derine kadar inen bölüme kıta sahanlığı denir. Şelf.
Kıta Yamacı: Şelf ile derin deniz platformunu birbirine bağlayan bölümdür.
Koy: Denizin karaya doğru sokulduğu, körfezden daha küçük boyutlardaki girinti.
Körfez: Çok belirgin bir biçimde kara içlerine doğru sokulmuş,sahilleri kara içinde kalan deniz girintisi. Denizin kara içine sokulmuş oldukça geniş bir koludur.
Krater: Bir volkan konisinin tepesinde yer alan, dik yamaçlarla çevrili çukur.
Kapalı Havza:Sularını denize ulaştırmayan havzalara denir.
Kompresyonel Kuvvet: Bir oluşum üzerine onu sıkıştıracak biçimde dışarıdan baskı kuvvetidir.
Kuraklık: Nem miktarının geçici dengesizliğinden kaynaklanan su kıtlığı,doğal bir iklim olayıdır.
Kıyı Oku: Girintili çıkıntılı kıyılarda enkaz göçü ve kıyı akıntıları ile taşınan malzeme,koy ve körfezlerin açıklarında birikerek zamanla su yüzüne çıkarlar.Bu şekilde koyların önünde bir ok biçiminde yer alırlar. Bu şekillere kıyı oku denir.
L
Lagün: Denizle toprak altından ya da dar bir boğazdan bağlantılı olan, suyu tuzlu ya da acı olan göllerdir.
Lapya: Kalkerli yamaçlarda yağmur ve kar sularının yüzeyi eriterek açtıkları küçük oluklardır.
M
Maar: Volkanizma sırasındaki şiddetli gaz basıncına bağlı olarak yeryüzünde meydana gelmiş patlama kraterlerdir. Patlama çukuru, patlama kuyusu gibi isimlerle de anılır.
Magma: Yer'in içinde, hamur kıvamında ya da sıvı olarak bulunan, uçucu gazlarla doymuş durumdaki eriyik.
Mağara: Su ile kolay çözünebilen kayaçların yer altında yeraltı sularının etkisiyle çözünmesi sonucu ortaya çıkan boşluk.
Masif: Eski kıvrımlarla oluşmuş arazi parçası, eski kütle.
Makroklima: Yeryüzünü çevreleyen büyük iklimler.
Monoklinal yapı: Bir tarafa doğru eğimli tabakaların oluşturmuş olduğu yapıya denir.Dirençli ve dirençsiz yapılar ardışık şekilde bulunur.
Modifikasyon: Canlılarda çevrenin etkisiyle meydana gelen ve kalıtsal olmayan özellikler.
N
Nem:Su buharı. Atmosferde bulunan, gaz biçimindeki su.
Neojen: Üçüncü zamanın bölündüğü dört büyük devirden son ikisi olan pliyosen ile miyoseni birden kavrayan sistem.
O-Ö
Obruk: Kireç taşlarının çözülmesi ile meydana gelmiş doğal kuyu.
Orojenez: Jeosenklinallerde biriken tortul tabakaların kıvrılma ve kırılma hareketleriyle yükselmesi olayına dağ oluşumu ya da orojenez denir. Antiklinaller kıvrımdağlarını, senklinaller ise çöküntü alanlarını oluşturur.
Ova: Engebeliliğin çok az olduğu,düz ya da düze yakın vadilerle yarılmamış yüzey şekli.
Orografi: Yeryüzü yükseltilerinin ya da kabarıklarının tanımıdır. Dağları inceleyen bilim,dağların ve geçitlerin fiziksel özellikleriyle ilgili araştırmalar yapar.
Oluk: Yüksek dağlarda ve buzul çağında buz örtüleri altında kalmış bölgelerde, buzun yatağını sıyırıp derinleştirmesine doğmuş U biçimini andıran vadi.
P
Plato: Akarsu vadileriyle derince yarılmış düz ve geniş düzlüklerdir.
Pleistosen: Dördüncü çağın birinci dönemi. Pleistosen dönemi, arkeologların Paleolitik yani Eski Taş Çağı nı karşılar.
Polye: Karstik bölgelerde kireç taşlarının çözülmesiyle ortaya çıkan düzlük ova.
R
Regresyon: Denizin çekilip su altındaki alanların karaya katılması.
Rejim: Bir akarsuyun debisinin zamana ve yere göre gösterdiği değişikliklere denir.
Relief: Yerşekli. Yer şekillerinin yeryüzüne vermiş olduğu biçim,özellik.
Relief Haritası: Yeryüzü biçimlerinin kabartılarını,çukurluklarını ilk bakışta gösterecek şekilde çizilmesi.
Rossby Dalgaları: Kutba doğru troposferde oluşan geniş polar soğuk hava kütlesi ile ekvator tarafındaki sıcak hava kütlesi arasında dar bir kontak zonu boyunca oluşur.
Rüzgar: Yüksek basınçtan alçak basınca doğru olan yatay yönlü hava haraketidir ve iklim elamanlarındandır.
Senklinal: Tabakaların kıvrılarak alçalması.
Set Gölü: Önü herhangi bir dolgu malzemesiyle kapanmış bir çanak biçimi almış bulunan çukurluklarda suların birikmesiyle meydana gelmiş olan göl.
Sirk: Buz yalağı. Buzulun ilk oluşmaya başladığı yerde oluşan küçük aşınım çukurluğu.
Sirk Buzulu: Dağların tepesindeki ve yüksek yamaçlardaki küçük çanaklarda yeni oluşmaya başlayan buz türüdür.
Sirk Gölü: Buzul aşındırmasıyla oluşan çanaklarda suların birikmesi ile oluşan göl.
Siklon: Atmosferde bir alçak basınç alanı çevresinde hızla dönen rüzgarların oluşturduğu şiddetli fırtınadır.
Sirkülasyon: Dolaşım
Sübsidans: Üst atmosferde soğuyarak ağırlaşan havanın yeryüzüne inmesi olayıdır.
Sürempoziyon: Tortul kütleler üzerinde kurulan akarsuların, tortul kütleyi aşındırarak altta kalan eski temele saplanma olayıdır. Bu şekilde açılan vadilere sürempoze veya epijenik yarma vadi denir.
Sıcaklık: Yeryüzünün güneşten aldığı ısı miktarına denir.
T
Taban Seviyesi Ovası : Akarsuların taban seviyesine ulaştığı yerlerde , eğimin azalması nedeniyle taşıdığı maddeleri biriktirmesi ile oluşturduğu ovalardır.
Taban seviyesi: Yer kabuğunun dış etkenlerle aşındırılmasında, düzenleyici rol oynayan seviye. Deniz seviyesi,genel taban seviyesi.
Talveg: Akarsu yatağının en derin yerlerini birleştiren çizgi.
Tektonik göl: Yer kabuğunun bükülme ve faylanmaları sonucu oluşan çanaklarda suların toplanmasıyla meydana gelen göllerdir.
Tekne Vadi: Eski akarsu vadilerini dolduran buzul kütleleri tabanı büyük bir basınçla aşındırarak tabanın U şeklini almasını sağlar. Bu vadilere tekne vadi denir.
Tepe: Çevresindeki düz yerlerden yüksek olan ve çok kez tek başına bulunan,yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen,yamaçları yatık yer biçimi.
Tektonik: Yer kabuğunun yapısı ve değişmesine yol açan orojenik,epirojenik, volkanizma ve sismik özelliklerini inceleyen bilim alanı.
Tombolo: Kıyı oku ile açıktaki bir adanın karaya bağlanması ile ortaya çıkan şekil.
Tortul: Çökelme sonucu oluşan kayaçları ifade eder. Bu kayaçlar, büyük bir çeşitlilik gösterirler.
Traverten: Kireç taşının su içerisinde çözüldükten sonra tekrar çökelmesi ile ortaya çıkan çeşitli şekiller.
Transgresyon: Denizin karaya doğru ilerlemesi olayına denir. Deniz seviyesi yükselir karalar sular altında kalır.
U-Ü
Uvala: Düden veya dolinden daha büyük karstik çukur. Dolinlerin birleşmesiyle oluşurlar.
V
Vadi: Akarsu aşındırması ile oluşan ve tabanında akarsu yatağının ve akarsuyun yerleştiği, sürekli iniş gösteren oluk.
Vadi Buzulu: Sürekli beslenerek sirkten taşan ve vadi boyunca aşağı hareket eden buzul türüdür.
Volkanizma: Magmanın yeryüzüne eriyik, katı, sıvı ve gaz halinde çıkması olayı.Yerin derinliklerinde bulunan magmanın patlama ve püskürme biçiminde yeryüzüne çıkmasına denir.
Y
Yağış: Havadaki su buharının yoğunlaşma sonunda sıvı ya da katı durumda yere düşmesi.
Yarma vadi: Akarsuyun,iki düzlük arasında bulunan sert kütleyi derinlemesine aşındırması sonucunda oluşur.
Yatak: Akan suların meydana getirdiği, yıl içinde ya sürekli ya da geçici olarak suların aktığı yer.
Yayla: Deniz yüzeyinden yüksek,genellikle yüksek vadilerle derince yarılıp parçalanmış,üzerine düzlüklerin belirgin biçimde bulunduğu yeryüzü parçası.
Yarımada: Üç tarafı sularla çevrili bir tarafı karaya bağlı kara parçasına denir.
Z
Zonal topraklar: Herhangi bir bölgede etkili olan iklim şartları ve bitki örtüsü özelliklerine göre oluşmuş topraklardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder